at the right time

listen to the pronunciation of at the right time
Englisch - Türkisch
zamanında
yerinde
at the time
o zaman

Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi. - Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time.

O zaman, Tom odadaki tek kişiydi. - Tom was the only person in the room at the time.

in good time
vaktinde
in good time
önceden belirlenen zamanda
timely
vakitlice
timely
tam vaktinde
timely
oturaklı
in good time
erken
in good time
erkenden
timely
yerinde
at the time
(Bahsi geçen) o zaman(lar)da
at the time
tam

Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım. - I was right there with Tom at the time.

in good time
tam zamanında

Tom masasını temizlemek için tam zamanında ofise gitmek istedi. - Bill wanted to get to the office in good time to clean his desk.

Taksi tam zamanında geldi. - The taxi arrived in good time.

in good time
biraz erken
in good time
çabuk
in good time
süresi gelince
timely
zamanlı
timely
{s} güncel
timely
{s} zamanında yapılan; belirtilen
timely
{s} zamanında olan
timely
{s} vakitli
Englisch - Englisch
timely
at the appropriate time, at the suitable moment
in good time
at the time
at the time when, back then
at the right time

    Türkische aussprache

    ät dhi rayt taym

    Aussprache

    /ˈat ᴛʜē ˈrīt ˈtīm/ /ˈæt ðiː ˈraɪt ˈtaɪm/

    Videos

    ... they will show up at the right place at the right time ...
    ... at the right time even before you ask for them. ...
Favoriten