Sonuçta çalışkan kişi başarır.
- In the end, the diligent person succeeds.
Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım.
- In the end I ran to the station, and somehow got there on time.
Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.
- In the end, the Germans were forced to withdraw.
O sonunda İngiltere'ye geri döndü.
- She went back to England in the end.