at the end or conclusion; ultimately; lastly

listen to the pronunciation of at the end or conclusion; ultimately; lastly
Englisch - Türkisch

Definition von at the end or conclusion; ultimately; lastly im Englisch Türkisch wörterbuch

finally
nihayet

Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık. - After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.

Tamam, pekala, Willie nihayet kabul etti. - Well, OK, Willie finally agreed.

finally
en sonunda

Biz en sonunda sana bizim seni istediğimiz yerde sahibiz. - We finally have you where we want you.

Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı. - Tom and Mary were finally alone.

finally
tamamen

Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı. - Tom and Mary were finally completely alone.

finally
bir de

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur. - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.

Tom sonunda Mary'den bir ders kitabı aldı. - Tom finally got a text from Mary.

finally
velhasıl
at the end
sonunda

Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor. - Ken is going to the United States at the end of July.

O geçen ayın sonunda Paris'e gitti. - She left for Paris at the end of last month.

finally
kesin olarak
finally
sonunda

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Sonunda,gerçeği öğrendik. - Finally we have learned the truth.

at the end
(isim)hayet
at the end
nihayet
finally
sözün kısası
finally
son olarak

Son olarak, son gün ne aldınız? - Finally, What did you buy the last day?

Son olarak, on iki puan Estonya'ya! - And finally, twelve points to Estonia!

Englisch - Englisch
finally
at the end or conclusion; ultimately; lastly
Favoriten