at the end or conclusion; ultimately

listen to the pronunciation of at the end or conclusion; ultimately
Englisch - Türkisch

Definition von at the end or conclusion; ultimately im Englisch Türkisch wörterbuch

finally
nihayet

Tamam, pekala, Willie nihayet kabul etti. - Well, OK, Willie finally agreed.

Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular. - After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.

finally
en sonunda

En sonunda kafa karıştıran labirentten dışarı çıkabildim. - I finally found my way out of the confusing maze.

Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı. - Tom and Mary were finally alone.

finally
tamamen

Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı. - Tom and Mary were finally completely alone.

finally
bir de

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur. - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.

Tom sonunda Mary'den bir ders kitabı aldı. - Tom finally got a text from Mary.

finally
velhasıl
at the end
sonunda

Eczane yolun sonunda. - The drugstore is at the end of this road.

Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak. - There will be an economic crisis at the end of this year.

finally
kesin olarak
finally
sonunda

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

Sonunda,gerçeği öğrendik. - Finally we have learned the truth.

at the end
(isim)hayet
at the end
nihayet
finally
sözün kısası
finally
son olarak

Son olarak, son gün ne aldınız? - Finally, What did you buy the last day?

Son olarak, on iki puan Estonya'ya! - And finally, twelve points to Estonia!

Englisch - Englisch
finally

The contest was long, but the Romans finally conquered.

at the end or conclusion; ultimately
Favoriten