at the end or conclusion; ultimately

listen to the pronunciation of at the end or conclusion; ultimately
Englisch - Türkisch

Definition von at the end or conclusion; ultimately im Englisch Türkisch wörterbuch

finally
nihayet

Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular. - After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.

O, nihayet IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

finally
en sonunda

Biz en sonunda sana bizim seni istediğimiz yerde sahibiz. - We finally have you where we want you.

Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı. - Tom and Mary were finally alone.

finally
tamamen

Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı. - Tom and Mary were finally completely alone.

finally
bir de

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur. - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.

Tom sonunda Mary'den bir ders kitabı aldı. - Tom finally got a text from Mary.

finally
velhasıl
at the end
sonunda

O geçen ayın sonunda Paris'e gitti. - She left for Paris at the end of last month.

Eczane yolun sonunda. - The drugstore is at the end of this road.

finally
kesin olarak
finally
sonunda

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

at the end
(isim)hayet
at the end
nihayet
finally
sözün kısası
finally
son olarak

Son olarak, delegeler oy kullandı. - Finally, the delegates voted.

Son olarak, son gün ne aldınız? - Finally, What did you buy the last day?

Englisch - Englisch
finally

The contest was long, but the Romans finally conquered.

at the end or conclusion; ultimately
Favoriten