He likes to go out on horseback.
- O at sırtında çıkmaktan hoşlanıyor.
Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.
- Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.
He likes to go out on horseback.
- O at sırtında çıkmaktan hoşlanıyor.
Misfortune arrives on horseback but departs on foot.
- Talihsizlik at sırtında gelir ama yürüyerek yola devam eder.