Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.
- Tom has to speak French at work.
Tom'u çalışırken gördüm.
- I've seen Tom at work.
Tom ve Mary her ikisi de iş başında.
- Tom and Mary are both at work.
Tom ve Mary şu anda iş başında.
- Tom and Mary are at work now.
İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.
- I'd like to spend less time at work and more time at home.
O şimdi işte fakat yedide dönecek.
- He is at work now, but will come back at seven.
He's not at home at the moment, he's at work.