Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.
- You'd better see a dentist at once.
Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
- Having seen him in the picture, I recognized him at once.
Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm.
- I recognized him at once, because I had seen him before.
Biz hemen başlamalıyız.
- We must start at once.
Aniden bir silah sesi duyduk.
- All at once we heard a shot.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.
- You can't do two things at once.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
- Nobody can do two things at once.
Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
- Don't try to do all these things at once.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
İki şeyi aynı anda yapamam.
- I can't do two things at once.
İki şeyi aynı anda yapma.
- Don't do two things at once.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Birdenbire, tiz bir çığlık duydum.
- All at once, I heard a shrill cry.
Hep birden koşmaya başladılar.
- They began to run all at once.
Herkes hep birden konuştu.
- Everyone talked at once.
Tell the doctor to come at once. She is having a baby.
He tried to eat four cookies at once.
... I COULD BE A HERO FOR ONCE, LIKE YOU. ...
... Once you move to agriculture, ...