at large; widely; broadly; over a wide space

listen to the pronunciation of at large; widely; broadly; over a wide space
Englisch - Türkisch

Definition von at large; widely; broadly; over a wide space im Englisch Türkisch wörterbuch

abroad
yurt dışında

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu. - I had a chance to travel abroad.

Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır. - You will benefit by a trip abroad.

abroad
ortada
abroad
yabancı devlette
abroad
taşrada
abroad
ev dışında
abroad
yurtdışına

Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum. - Whenever I go abroad, I suffer from jet lag and diarrhea.

Yurtdışına giderken, bir çift gözlük daha almalısınız. - You should take another pair of glasses when you go abroad.

abroad
her yerde
abroad
çet el
abroad
taşra
abroad
yurtdışında

Yurtdışında okumaya karar verdim. - I made a decision to study abroad.

Onun yurtdışında eğitim yapmaya gitmemesinin nedeni budur. - This is why he didn't go to study abroad.

abroad
yurtdışında, dışarıda; yurtdışına: Have you ever been abroad? Hiç yurtdışına çıktın mı?
abroad
her tarafa
abroad
her tarafta
abroad
halk arasında
abroad
{i} yurtdışındaki yerler, yurtdışı: Is there any news from abroad? Yurtdışından bir haber var mı?
abroad
ev dışında; ortada: That animal ventures
abroad
yurt dışında/her tarafta
abroad
etrafa
abroad
(zarf) yurt dışında, dışarıda, gurbette, yurt dışına; her tarafa; etrafa
abroad
hariçte
Englisch - Englisch
abroad

A tree spreads its branches abroad.