Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
- I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.
Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
- How does it feel to be the best band ever?
O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam.
- He's the most dangerous man who ever lived.
Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin.
- If you ever come to town, come to see me.
Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun?
- Do you think we'll ever see Tom again?
Eğer bize yardım ederseniz, herkes memnun olur.
- Everyone will be happy if you help us.
Eğer bir gün bir işe ihtiyacın olursa, beni gör.
- If you ever need a job, come see me.
Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Have you ever been to Canada?
Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü?
- Have you ever seen Tokyo Tower?
Çok param vardı ama hepsini harcadım.
- I had a lot of money, but spent everything.
Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.
- Not every student went there yesterday.