Englisch - Türkisch
Definition von at all times; ever; perpetually; throughout all time; continually: im Englisch Türkisch wörterbuch
- always
- hep
Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.
-I'm always bored with films that have little action.
Hepimiz onun hatalı olduğunu bilsek bile, Tom her zaman haklı olduğunu iddia eder.
-Tom always insists that he's right even when we all know that he's wrong.
- always
- her zaman
Her zaman şarkı söylüyorsun.
-You're always singing.
Her zaman dürüst olmak kolay değildir.
-To be always honest is not easy.
- always
- daima
Futbol basit bir oyundur. 22 kişi bir topun peşin koşar ve sonunda da daima Almanlar kazanır.
-Football is a simple game. 22 men chase a ball for 90 minutes, and at the end the Germans always win.
Bana daima yardım ettiniz.
-You've always helped me.
- always
- herdem
- always
- hemişe
- always
- sonuna dek
- always
- durmadan
- always
- tekrar tekrar
- always
- defalarca
- always
- boyuna
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von at all times; ever; perpetually; throughout all time; continually: im Englisch Englisch wörterbuch
- always
God is always the same.
at all times; ever; perpetually; throughout all time; continually:
Silbentrennung
at all times; ever; perpetually; through·out all time; continually:Resimler
Historie
Favoriten