at a time

listen to the pronunciation of at a time
Englisch - Türkisch
bir seferde

Bir seferde bir şey yapın. - Do one thing at a time.

Belki bir seferde bir şey yapmaya çalışmalısın. - Perhaps you should try doing one thing at a time.

birden

Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz. - No one can do more than one thing at a time.

Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz. - One can't do more than one thing at a time.

bölüm bölüm a little
at the time
o zaman

Tom o zamanda çalıştığını iddia etti. - Tom claimed that he was working at the time.

Ben o zaman görevde değildim. - I was off duty at the time.

At time
bu zamanlarda
at the time
(Bahsi geçen) o zaman(lar)da
at the time
tam

Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım. - I was right there with Tom at the time.

at a time
Favoriten