at a later time

listen to the pronunciation of at a later time
Englisch - Türkisch
sonraki bir zamanda
at a time
bir seferde

O, bir seferde altı kutu taşıdı. - He carried six boxes at a time.

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir. - A magnet can pick up and hold many nails at a time.

at a time
birden

Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz. - No one can do more than one thing at a time.

Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz. - One can't do more than one thing at a time.

at a time
bölüm bölüm a little
at a later time

    Silbentrennung

    at a lat·er time

    Türkische aussprache

    ät ı leytır taym

    Aussprache

    /ˈat ə ˈlātər ˈtīm/ /ˈæt ə ˈleɪtɜr ˈtaɪm/
Favoriten