O iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
- I have to assign more men to that work.
Tom işe kimi atayacağına karar veremedi.
- Tom couldn't decide who to assign the job to.
Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
Tom işi Mary'ye tahsis etti.
- Tom assigned the job to Mary.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
- They have assigned me a small room.
Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
- They think he's not right for the assignment.
Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.
- You are to hand in your assignments by Monday.
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
- Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
Senin için başka bir görevim var.
- I have another assignment for you.
Ben bir görev için yurt dışındaydım.
- I was abroad on an assignment.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
- Any doubts with the assignment?
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a lot of assignments to do today.
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
- The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
Okumak için bana üç kitap tahsis etti.
- He assigned me three books to read.
Tom işi Mary'ye tahsis etti.
- Tom assigned the job to Mary.
Chris o zor ev ödevinden çok iyi bir not aldı.
- Chris got a very good grade on that difficult homework assignment.
Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.
- Chris got a very nice grade on that difficult homework assignment.