Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
- Sports cured him of his inferiority complex.
Onun bir aşağılık kompleksi var.
- He has an inferiority complex.
Onların iletişimi düşündüğümüzden çok daha karmaşık olabilir.
- Their communication may be much more complex than we thought.
Bir bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- A computer is a complex machine.
Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
- The world is a place of seemingly infinite complexity.
Onun bir aşağılık kompleksi var.
- He has an inferiority complex.
Tom bir aşağılık kompleksine sahip.
- Tom has an inferiority complex.