assailing; attacking

listen to the pronunciation of assailing; attacking
Englisch - Türkisch

Definition von assailing; attacking im Englisch Türkisch wörterbuch

assailant
{i} saldırgan

Dan karısını öldürdü ve bunu bilinmeyen bir saldırganın işi olarak gösterdi. - Dan killed his wife and made it appear as the work of an unknown assailant.

Sami saldırganlarından kaçamadı. - Sami couldn't run away from his assailants.

assailant
saldıran kimse
assailant
{i} eleştirici
assailant
{i} dil uzatan
Englisch - Englisch
assailant
assailing; attacking
Favoriten