Fadil had a rebellious spirit.
- Fadıl'ın asi bir ruhu vardı.
It seems that my son is now at a rebellious age and recklessly opposes us.
- Benim oğlum şimdi bir asi yaşta görünüyor ve pervasızca bize karşı çıkıyor.
The army raided the rebel camp.
- Ordu asi kampını bastı.
Seems we've got a rebel in our midst, eh?
- Eh, bizim aramızda bir asimiz var gibi görünüyor.
About thirty insurgents were killed.
- Yaklaşık otuz asi öldürüldü.
The father had trouble communicating with his wayward son.
- Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
Why are you so insubordinate to your boss?
- Niçin patronuna karşı çok asisin?