as much as spoon can hold at once

listen to the pronunciation of as much as spoon can hold at once
Englisch - Türkisch

Definition von as much as spoon can hold at once im Englisch Türkisch wörterbuch

as much as
olduğu kadar

Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın. - If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.

Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor. - Novels aren't being read as much as they were in the past.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

as much as
kadar çok

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü. - Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.

Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu. - Tom didn't love Mary as much as she loved him.

spoonful
kaşık dolu

Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi. - Tom ate a spoonful of peanut butter.

Tom kavanozdan bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yemekten hoşlanıyor. - Tom likes to eat spoonfuls of peanut butter right out of the jar.

as much as
aynı
as much as
bile
spoonful
{i} kaşık dolusu

Ben her zaman çayıma bir kaşık dolusu bal eklerim. - I always add a spoonful of honey to my tea.

Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi. - Tom ate a spoonful of peanut butter.

spoonful
(isim) kaşık dolusu
Englisch - Englisch
{n} spoonful
as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as spoon can hold at once

    Silbentrennung

    as much as spoon Can hold at once

    Türkische aussprache

    äz mʌç äz spun kın hōld ät wʌns

    Aussprache

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈspo͞on kən ˈhōld ˈat ˈwəns/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈspuːn kən ˈhoʊld ˈæt ˈwʌns/
Favoriten