as much as one wants

listen to the pronunciation of as much as one wants
Englisch - Türkisch
doya doya
to one's heart's content
doya doya
as much as
olduğu kadar

Mümkün olduğu kadar tünellerden kaçınmaya çalışacağım. - I will try to avoid tunnels as much as possible.

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı. - The news surprised him as much as it did me.

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım. - I will help as much as I can.

as much as
kadar çok

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü. - Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.

to one's heart's content
(deyim) İstediği kadar, canı ne kadar isterse, gönlünce
as much as
aynı
as much as
bile
to one's heart's content
canı istediği kadar
Englisch - Englisch
(deyim) to one's heart's content
as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as one wants

    Türkische aussprache

    äz mʌç äz hwʌn wônts

    Aussprache

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈhwən ˈwônts/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈhwʌn ˈwɔːnts/
Favoriten