Mümkün olduğu kadar tünellerden kaçınmaya çalışacağım.
- I will try to avoid tunnels as much as possible.
Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk.
- We learned as much as possible about their culture before visiting them.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
- He earns three times as much as I do.
Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı.
- The news surprised him as much as it did me.
Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu.
- Tom didn't love Mary as much as she loved him.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
- He earns three times as much as I do.
Karışım çok kuru olduğu zaman, bir çay kaşığı soğuk su daha ekle.
- Add more cold water a teaspoon at a time if the mixture is too dry.
Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
- Add one teaspoon of paprika.