Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.
- As far as I know, he won't come.
Tom, bildiğim kadarıyla ne isterse yapabilir.
- Tom can do whatever he wants as far as I'm concerned.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.
- We must accept our existence as far as possible.
Biz 6 kilometre kadar yürüdük.
- We walked as far as 6 kilometers.
Hatırladığım kadarıyla, o onu söylemedi.
- As far as I remember, he didn't say that.