O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
- He ate three and said he could eat as many again.
Lucy benim sahip olduğum kadar çok sayıda arkadaşa sahip.
- Lucy has as many friends as I do.
O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
- Since he's crazy about movies, he watches as many movies as he can.
Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
- I'll give you as many as you like.
O her hafta yirmi kadar çok sayıda kitap okur.
- He reads as many as twenty books every week.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bir gün içinde beş roman gibi çok sayıda kitap okuyamayacaksın.
- Try as you may, you will not be able to read as many as five novels in a day.
I saw three plays in as many days.
... >>Marissa Mayer: So so many people beyond just me, ...
... even in the midst of recovery too many americans are working more than ever ...