O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
- He ate three and said he could eat as many again.
O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
- Since he's crazy about movies, he watches as many movies as he can.
O, benim sahip olduğum kadar çok sayıda pula sahip.
- She has as many stamps as I.
Bu yaklaşık ABD' nin sahip olduğu kadar çok sayıdadır.
- This is about as many as the United States has.
İstediğin kadar çok al.
- Take as many as you want.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bir gün içinde beş roman gibi çok sayıda kitap okuyamayacaksın.
- Try as you may, you will not be able to read as many as five novels in a day.
I saw three plays in as many days.
... to make sure they can protect themselves. But there have been too many instances during ...
... is this idea that many of the problems that arise in the ...