O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
- He ate three and said he could eat as many again.
Lucy benim sahip olduğum kadar çok sayıda arkadaşa sahip.
- Lucy has as many friends as I do.
O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
- Since he's crazy about movies, he watches as many movies as he can.
Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
- I'll give you as many as you like.
İstediğin kadar çok al.
- Take as many as you want.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bir gün içinde beş roman gibi çok sayıda kitap okuyamayacaksın.
- Try as you may, you will not be able to read as many as five novels in a day.
I saw three plays in as many days.
... We can do better than this. We don't have to settle for, how many months, 43 months ...
... what a fantastic thing this was. In how many human institutions that have ever existed ...