you can pick them up as late as 6pm.
Bu mağaza istediğim kadar geç saatlere kadar açık kalmaz.
- This store doesn't stay open as late as I'd like.
İstediğim kadar geç saatlere kadar yatmayabilirim.
- I can stay up as late as I want.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu.
- She didn't know the information till she met him.
O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim.
- Let's not worry about that till it happens.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.
- Ask them to wait till I come.
O zamana kadar her şey olabilir.
- Anything may happen till that time.
O zamana kadar ne yaparım?
- What do I do till then?