Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
- As a result of the war, a great number of victims remained.
Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.
- As a result of a traffic accident, several persons were killed.
Pakistan'daki bir bombalı saldırı sonucunda yüz on altı kişi öldü.
- One hundred and sixteen people died as a result of a bomb attack in Pakistan.
Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı.
- Many people were left homeless as a result of the earthquake.
Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.
- The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.
Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
- As a result, prices rose.
Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
- In their discourse after dinner, they talked about politics.
Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
- Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
- A bunch of children ran after the rabbit.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
- Ann often plays tennis after school.
Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı.
- After a brief fight, they won.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We have no classes on Wednesday afternoons.
O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?
- What does he do on Saturday afternoons?
Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
- Many people were left homeless as a result of the earthquake.
Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.
- As a result of a traffic accident, several persons were killed.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
- We always talked about a lot of things after school.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this after lunch?
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
- Her duty was to look after the children.
Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı.
- The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.
... And so this is a society which has suffered as a result of ...
... now are in a state of paralysis as a result of partisan gridlock. If elected in your case, ...