as a result of

listen to the pronunciation of as a result of
Englisch - Türkisch
-in sonucu olarak
neticesinde
sonucu olarak

Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı. - Many people were left homeless as a result of the earthquake.

Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü. - As a result of a traffic accident, several persons were killed.

nedeniyle
yüzünden
in sonucu olarak
sonucunda

Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti. - His suicide came as a result of his disappointment in love.

Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı. - Many people were left homeless as a result of the earthquake.

velhasıl
as a result
Sonuç olarak

Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız. - As a result, we play ball inside on rainy days.

Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor. - As a result, more women are receiving equal work.

after
{s} sonraki

Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler. - Tom and Mary got married the week after they graduated from college.

Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler. - In their discourse after dinner, they talked about politics.

after
arkasından

Biz onun arkasından odaya girdik. - We entered the room after him.

Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu. - Jane ran after the deer as fast as possible.

after
conj. dikten sonra
after
yüzünden

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi. - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı. - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.

after
tarihinden sonra
after
in ardından
after
sonrası

Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı. - Tom couldn't get to sleep till after three last night.

Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı. - After a brief fight, they won.

after
(Askeri) gemicilikte kıça yakın
after
-e rağmen
after
(Bilgisayar) yandaki süre sonunda
after
sonraları

Tom Pazartesi öğleden sonraları genellikle çalışmak zorunda değildir. - Tom usually doesn't have to work on Monday afternoons.

Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok. - We don't have class on Wednesday afternoons.

as a result
sonuç itibariyle
as a result
sonuç itibarıyla
as a result
sonucu olarak

Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü. - As a result of a traffic accident, several persons were killed.

Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı. - Many people were left homeless as a result of the earthquake.

after
den sonra
after
hakkında

Okuldan sonra onun hakkında konuşalım. - Let's talk about it after school.

Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz? - Can we talk about this after lunch?

after
-ın ardından/arkasından/peşinden
after
{e} için, yüzünden; -den dolayı
after
{e} göre

Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim. - I'll see you again this afternoon.

Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı. - The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.

after
{s} sonra gelen

Fırtınadan sonra gelen sakinlik. - The calm that comes after the storm.

after
(bağlaç) dikten sonra
as the result of
sonucunda
a result of
neticesinde as
after
(sıfat) sonraki, izleyen, sonra gelen
after
(zarf) sonra, daha sonra, ardından, arkasından
Englisch - Englisch
due to, because of
after
in the wake of
as a result
Consequently; thus; therefore
As a result
thus
as a result
due to that, therefore, accordingly
as a result of

    Silbentrennung

    as a re·sult of

    Türkische aussprache

    äz ı rizʌlt ıv

    Aussprache

    /ˈaz ə rēˈzəlt əv/ /ˈæz ə riːˈzʌlt əv/

    Videos

    ... almost three times as many people are killed as a result of war ...
    ... And so this is a society which has suffered as a result of ...
Favoriten