The fact is that the rumor is groundless.
- Gerçek söylentinin asılsız olmasıdır.
Those suspicions were unfounded.
- O şüpheler asılsızdı.
This rumor is completely unfounded.
- Bu söylenti tamamen asılsız.
Linda made false claims of pregnancy to force Dan to marry her.
- Linda Dan'ı onunla evlenmeye zorlamak için asılsız gebelik iddialarında bulundu.