Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
- Do you plan to join us for a drink afterwards?
Sonradan nasıl hissettiniz?
- How did you feel afterwards?
O, öğle yemeğinden önce iyiydi ama sonradan kendini kötü hissetti.
- She was fine before lunch, but felt bad afterwards.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
- Afterwards, he assumed a new identity.
Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.
- I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.
Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin.
- You go to school in order to study at university afterwards.