Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
- Tom wants to set up a meeting.
Bir toplantı düzenleyelim.
- Let's set up a meeting.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Tom Mary için bir websitesi kurdu.
- Tom set up a website for Mary.
Buradaki herhangi biri bir web sunucusu kurmayı biliyor mu?
- Does anybody here know how to set up a web server?
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
The election was set up!.