arousing curiosity, fascinating, engaging attention

listen to the pronunciation of arousing curiosity, fascinating, engaging attention
Englisch - Türkisch

Definition von arousing curiosity, fascinating, engaging attention im Englisch Türkisch wörterbuch

interesting
{s} ilginç

Bu kitabı çok ilginç buldum. - I found this book very interesting.

O bana ilginç görünüyor. - It seems interesting to me.

interesting
{s} ilgi çekici

Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir. - Why sentences? …you may ask. Well, because sentences are more interesting.

Dünya'ya en yakın benzemede Mars hepsinden en ilgi çekici olanı. - Mars is all the more interesting for its close resemblance to our Earth.

interesting
ilgilenerek
interesting
meraklı
interesting
{f} ilgilen

Bir sürü insan arabaları ilginç buluyor fakat ben onların hiç biriyle ilgilenmiyorum. - A lot of folks find cars interesting, but I'm not interested in them at all.

O, şu anda ilginç bulduğu her şeyle ilgilenir. - He goes in for whatever he finds interesting at the moment.

interesting
interestingly alâka uyandıracak surette
interesting
ilgilendir
interesting
çekici

Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici. - The magazine you lent me is very interesting.

O iş, çok ilgi çekici değildi. Ancak, ücreti iyiydi. - That job wasn't very interesting. However, the pay was good.

interesting
{s} enteresan

Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi? - You know many interesting places, don't you?

İskoç Galcesi çok enteresan, değil mi? - Scottish Gaelic is very interesting, isn’t it?

Englisch - Englisch
{s} interesting
arousing curiosity, fascinating, engaging attention
Favoriten