aroused, stirred up, provoked, stimulated

Englisch - Türkisch

Definition von aroused, stirred up, provoked, stimulated im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

excited

{s} heyecanlı

Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı. - The band are very excited about their upcoming tour.

Bir şey yiyemeyecek kadar çok heyecanlıyım. - I'm too excited to eat anything.

excited

{s} telaşlı

excited

{f} heyecanlandır

Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı. - The game excited lots of people.

Onun tur vuruşu kalabalığı heyecanlandırdı. - His home run excited the crowd.

excited

{s} coşkulu

Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı. - There were a lot of excited fans in the stadium.

excited

(Tıp) Tahrik edilmiş, uyartılmış

excited

{s} hararetli

excited

{f} uyar

excited

{s} uyarılmış

excited

{f} heyecanlandır: adj.heyecanlı

excited

uyarık

excited

{s} heyecanlanmış

Sen çok heyecanlanmış olmalısın. - You must be very excited.

Tom bir şeyden heyecanlanmıştı. - Tom was excited about something.

excited

eksite

excited

{f} uyar: adj.uyarılmış

excited

(Fizik) ikaz edilmiş

excited

heyecanlandırılan

Englisch - Englisch

Definition von aroused, stirred up, provoked, stimulated im Englisch Englisch wörterbuch

{s} excited

Silbentrennung

aroused, stirred up, provoked, sti·mu·la·ted