Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
Korku, kötülük beklentisinden kaynaklanan acıdır.
- Fear is pain arising from the anticipation of evil.
Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.
- Then arose the question of where we were to get the necessary machinery.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
- A new difficulty has arisen.
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
- The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.
- This tradition arose in China.
Because Plato allowed them to co-exist, the meaning and connotations of the one overlap those of the other, and ambiguities arise.
... Buddhism and Hinduism also arise. ...
... ln Africa, Great Pyramids arise on the banks of the Nile. ...