Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.
- Bhutan's national sport is archery, and contests are regularly organized in most towns.
O otuzuncu oku atıyorken, okçu ok kılıfının boş olduğunu fark etti.
- When he was going to shoot the thirtieth arrow, the archer realised that his quiver was empty.
Bir gökkuşağı gökyüzünde yedi renkli kemerdir.
- A rainbow is a seven-colour arch in the sky.
Yolda büyük bir kemer var.
- There is a huge arch over the road.
En tuhaf şey onun en büyük düşmanını kaçılmaz bir ölümden kurtarmış olmasıdır.
- The strangest thing is that he saved his arch enemy from an unavoidable death.
O şimdiye kadar yaşamış en büyük mimar.
- He is the greatest architect that has ever lived.
Hiç arkoloji eğitimi yaptın mı?
- Have you ever studied archeology?
Tom arkalojide çalışır.
- Tom works in archeology.
Bu bina mimarın en yüksek başarısıdır.
- This building is the architect's crowning achievement.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.
- Every man's work, whether it be literature or music or a picture or architecture or anything else, is always a portrait of himself.
The man is my arch rival, without him I would have no competition.
I attempted to hide my emotions, but an arch remark escaped my lips.