Ben üç parça mobilya satın aldım.
- I bought three pieces of furniture.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Cam parçalara bölündü.
- The glass broke to pieces.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Babam bir fabrika için çalışmaktadır.
- My father works for a factory.
O bir fabrikada çalışıyor.
- He works in a factory.
Onun en son çalışmaları geçici sergide.
- His latest works are on temporary display.
Onun çalışmalarından hiçbirini görmedim.
- I have seen neither of his works.
Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir.
- The painter produces many fine works of art.
Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.
- This book is one of the poet's best works.
O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor.
- He works for a plumbing company.
Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta.
- The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.
Boş eller internetin atölyesidir.
- Idle hands are the Internet's workshop.
Tom'un bodrumunda bir atölyesi var.
- Tom has a workshop in his basement.
Ben işlerin kontrolünü aldım.
- I got control of the works.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Atölyesinde bir tablo yapıyor.
- He's making a table in his workshop.
Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor.
- Tom works out in a gym near his house.