Tom bir iş arkadaşını yaraladı.
- Tom injured a co-worker.
Tom bir grup iş arkadaşıyla dışarı çıktı.
- Tom went out with a group of co-workers.
Bu Tom, iş arkadaşım.
- This is Tom, my colleague.
İkisi benim iş arkadaşımdır.
- Both are my colleagues.
O bir meslektaşa güvendi.
- She trusted a co-worker.
Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı.
- Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw.
Tom ve Mary her ikisi de benim meslektaşlarım.
- Tom and Mary are both colleagues of mine.
İspanya'da bir meslektaşımız var.
- We have a colleague in Spain.
O benim iş arkadaşımdır.
- He is my working mate.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Onlar çalışma arkadaşlarımdır.
- They are both colleagues of mine.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
- Go and speak to my colleague.