He is good at driving.
- O, araba sürmede iyidir.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
Don't drink and drive.
- İçkiliyken araba sürme.
He urged her to drive carefully.
- Onu dikkatli araba sürmesi için uyardı.