Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Tom yaklaşık olarak benimle aynı yaşta.
- Tom is approximately the same age as me.
Tom operasyondan sonra az çok normal bir hayat yaşayabildi.
- Tom was able to live a more or less normal life after the operation.
Onun sorunlarını az çok anlıyor.
- He understands her problems more or less.
Tamamen yanlış olmasındansa üç aşağı beş yukarı doğru olması daha iyidir.
- It's better to be approximately right than completely wrong.
Az ya da çok sorunlarını anlıyor.
- He understands more or less his problems.
Bu az ya da çok şu anda söyleyebileceğim şey.
- That's more or less all I can say at the moment.
Biz istasyona yakın yaşarız.
- We live close to the station.
Köpek ölüme yakındır.
- The dog is close to death.
It rained for close to forty days and forty nights.
The sporophyte foot is also characteristic: it is very broad and more or less lenticular or disciform, as broad or broader than the calyptra stalk , and is sessile on the calyptra base.
... law was passed in the lower house approximately three ...
... of the earth, the human population, has grown 1,000 fold from approximately seven million ...