Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Neden bu işe başvurmuyorsun?
- Why not apply for that job?
O pozisyon için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for that position.
Bir iş için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a job.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Her yıl binlerce kişi siyasi sığınma için başvuruyor.
- Thousands of people apply for political asylum each year.
Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
- If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
Bir vize için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a visa.
O işe başvurmak için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşmuyorum.
- I don't speak French well enough to apply for that job.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
- The final value theorem does not apply if the system is not stable.
Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
- This rule doesn't apply to first-year students.
Many of them don't know it, but almost a third of the inmates are eligible to apply for parole or work-release programs.
I applied myself to him for help.