Bu bir yasadır, bu yüzden herkese uygulanır.
- This is a law, so it applies to everybody.
Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
- If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
O işe başvurmak için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşmuyorum.
- I don't speak French well enough to apply for that job.
Bir vize için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a visa.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
- This rule doesn't apply to first-year students.
Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
- Can we apply this rule in this case?
Many of them don't know it, but almost a third of the inmates are eligible to apply for parole or work-release programs.
I applied myself to him for help.
... really get at that problem. The first is, this only applies to the 50 or so largest ...
... applies how you're feeling to something completely different but connects it. ...