Çaresiz görünmek istemiyorsun.
- You don't want to seem desperate.
Saldırgan görünmek istemiyorum.
- I don't want to seem pushy.
İnsanlar her zaman başka insanların sorunları ile ilgili konuşmaktan zevk alıyor gibi görünmektedirler.
- People always seem to enjoy talking about other people's problems.
Dan utangaç gibi görünmek istemiyordu.
- Dan didn't want to seem shy.
O bana ilginç görünüyor.
- It seems interesting to me.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Galiba gelişi güzel okumuş.
- He seemed to read at random.
Galiba karıştırıyoruz.
- We seem to be confused.
En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
- I will take this tie, as it seems to be the best.