anything that is able to make a big change in a person or thing

listen to the pronunciation of anything that is able to make a big change in a person or thing
Englisch - Türkisch

Definition von anything that is able to make a big change in a person or thing im Englisch Türkisch wörterbuch

force
zorlamak

Linda Dan'ı onunla evlenmeye zorlamak için asılsız gebelik iddialarında bulundu. - Linda made false claims of pregnancy to force Dan to marry her.

İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir. - Persuasion is often more effectual than force.

force
{f} baskı yapmak
force
{i} kuvvet

İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı. - Rebel forces prepared to fight.

Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı. - Tom is a retired air force major.

force
{i} güç

Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı. - In the first few hours of the battle, Union forces were winning.

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu. - The Japanese military forces seemed too strong to stop.

force
{f} sıkıştırmak
force
{i} kudret
force
{i} şiddet
force
{i} yürürlük

Bu kanun hâlâ yürürlükte mi? - Is that law still in force?

Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi. - The Julian calendar was in force in Russia.

force
angarya
force
(Politika, Siyaset) yasadışı şiddet
force
baskı

Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir. - Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.

Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı. - She forced him to eat his vegetables.

force
(ısı vererek bitkiyi) vaktinden önce olgunlaştırmak
force
inandırma gücü
force
{i} yığın
force
{f} ırzına geçmek
force
tazyik
force
{i} etki

İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir. - Persuasion is often more effectual than force.

force
fors majör
Englisch - Englisch
force
anything that is able to make a big change in a person or thing

    Silbentrennung

    a·ny·thing that I·s a·ble to make a big change in a per·son or thing

    Türkische aussprache

    enithîng dhıt îz eybıl tı meyk ı bîg çeync în ı pırsın ır thîng

    Aussprache

    /ˈenēˌᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz ˈābəl tə ˈmāk ə ˈbəg ˈʧānʤ ən ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ/ /ˈɛniːˌθɪŋ ðət ɪz ˈeɪbəl tə ˈmeɪk ə ˈbɪɡ ˈʧeɪnʤ ɪn ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ/
Favoriten