Atmosfer oksijenden oluşur.
- The atmosphere is made up of oxygen.
Atmosferde volkanik kül var.
- There's volcanic ash in the atmosphere.
Bu odada garip bir atmosfer ziyaretçiyi çevreliyor.
- A strange atmosphere surrounds the visitor in this room.
Atmosferde ne kadar yüksekte seyahat edersen o kadar az hava vardır.
- The higher in the atmosphere you travel, the less air there is.
Otelin ev gibi havası var.
- The hotel has a homey atmosphere.
Ortam rahatsız ediciydi.
- The atmosphere was uncomfortable.
Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.
- What Jane said made the atmosphere less tense.