any series of steps on which a player rotates his body 360 degrees

listen to the pronunciation of any series of steps on which a player rotates his body 360 degrees
Englisch - Türkisch

Definition von any series of steps on which a player rotates his body 360 degrees im Englisch Türkisch wörterbuch

turn
açmak

Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti. - Tom turned the knob and pushed the door open.

Haberleri açmak istemiyorum. - I don't want to turn on the news.

turn
{f} dön

Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek. - This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim. - Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.

turn
kıvırmak
turn
büklüm
turn
sapmak
turn
sürpriz
turn
heyecan

O, bu elbiseyi giydiği zaman beni heyecanlandırır. - He turns me on when he wears those clothes.

O, aşkını heyecanlandırdı. - She turned on her lover.

turn
dönmek

Geri dönmek için çok geç. - It's too late to turn back.

Eğer doğru hatırlıyorsam, sanırım bir sonraki köşede sola dönmek zorundayız. - If I remember correctly, I think we have to turn left at the next corner.

turn
döndürmek

Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür. - Turning the steering wheel makes the car turn.

turn
değişim
turn
sıra

Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler. - They sang on the stage in turn.

Şarkı söyleme sırası senin. - It's your turn to sing.

turn
katlamak
turn
dönemeç
turn
{i} dönüş

Modern bilim birçok olanaksızlıkları olanaklı hale dönüştürmüştür. - Modern science has turned many impossibilities into possibilities.

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur. - Tom often forgets to use his turn signal.

turn
yön değiştirme
turn
yönelme
turn
{f} ekşimek
turn
istidat
turn
(Askeri) DÖNÜŞ: Bir uçağın, istikamet değiştirmek için yaptığı manevra
Englisch - Englisch
turn
any series of steps on which a player rotates his body 360 degrees
Favoriten