Japonya ham maddelerinin çoğunu ithal etmek zorunda.
- Japan has to import most of its raw materials.
Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.
- Japan depends on imports for raw materials.
Sizce ben çok materyalist miyim?
- Do you think I'm too materialistic?
Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim.
- This was a translation of copyrighted material, so I deleted it since copyright owners have the right to control derivative works.
Malzemeleri Malezya'dan alırız.
- We get the materials from Malaysia.
Bu malzemenin herkes için yararlı olduğunu düşünüyorum.
- I think that this material is of benefit to everyone.
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
- Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author.
Ben maddi kazançla ilgilenmiyorum.
- I am not interested in material gain.
İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
- After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
Antik dönem Gnostikleri maddesel dünyanın içkin olarak kötücül olduğuna inanıyorlardı.
- The ancient Gnostics believed that this material world was innately malevolent.
Senin gerçekliğe bakışın fazla maddeci.
- Your view of reality is too materialistic.
Maddeci olduğumu sanmıyorum.
- I don't think I'm materialistic.