any object, especially a weapon, thrown or intended to be thrown

Englisch - Türkisch

Definition von any object, especially a weapon, thrown or intended to be thrown im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

missile

atılan şey/füze

missile

(Askeri) FÜZE, TEPKİLİ MERMİ: Hedefe doğru yol alması, arkadan fışkırttığı gazın tepkisiyle sağlanan mermi. Bak. "projectile". MISSILE A (DIVISION DIRECT SUPPORT MISSILE): A FÜZESİ (TÜMEN DİREK DESTEK FÜZESİ): Muharebe grubuna sürekli direk destek sağlayan basit, hafif, maliyeti düşük, havadan nakledilebilir seyyar füze sistemi

missile

{i} füze

1962 Ekim'indeki Küba Füze Krizi'nde dünya tam da nükleer savaşın eşiğine gelmişti. - The world was on the very brink of nuclear war during the Cuban Missile Crisis in October 1962.

Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi. - Better to extend an olive branch than launch a missile.

missile

merak

missile

kurşun

missile

güdümlü mermi

missile

{i} mermi

missile

{i} atılan şey

missile

{i} ok

Englisch - Englisch

Definition von any object, especially a weapon, thrown or intended to be thrown im Englisch Englisch wörterbuch

missile

Silbentrennung

a·ny object, es·pe·cial·ly a weapon, thrown or in·tend·ed to be thrown