Englisch - Türkisch
Definition von any constraining or cementing force or material im Englisch Türkisch wörterbuch
- bond
- birleştirmek
- bond
- bağ
Erkek kardeşler arasında güçlü bir bağ vardır.
-There is a strong bond between the brothers.
Anne ve çocuk arasındaki değerli bağları yok edemezsiniz.
-You can't destroy the precious bond between mother and child.
- bond
- yapışmak
- bond
- mukavele
- bond
- (Tıp) i. Kimyasal bağ, zincir, komşu iki atom arasında onların birbirinden ayrılmasını önleyen çekici kuvvet
- bond
- bono
Hazine bonolarının fiyatları düştü
-Prices for Treasury bonds fell.
- bond
- yapıştırmak
- bond
- senet
Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı?
-Do you have savings in both stocks and bonds?
- bond
- muhabbet
- bond
- bağlanma
- bond
- birbirine yapışma
- bond
- {f} antrepoya koymak
- bond
- {f} bağlamak
- bond
- (Mukavele) garanti; senet, bono
- bond
- bağ irtibat
- bond
- {f} örmek (duvar)
- bond
- (İnşaat) yapıştırma, bağlama
- bond
- mukaveler bono
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von any constraining or cementing force or material im Englisch Englisch wörterbuch
- bond
A bond of superglue adhered the teacups to the ceiling, much to the consternation of the cafe owners.
any constraining or cementing force or material
Silbentrennung
a·ny constraining or cementing force or ma·te·ri·alTürkische aussprache
eni kınstreynîng ır sîmentîng fôrs ır mıtîriılAussprache
/ˈenē kənˈstrānəɴɢ ər səˈmentəɴɢ ˈfôrs ər məˈtərēəl/ /ˈɛniː kənˈstreɪnɪŋ ɜr sɪˈmɛntɪŋ ˈfɔːrs ɜr məˈtɪriːəl/
Resimler
Favoriten