Herkes endişeyle bekliyor.
- Everyone is waiting anxiously.
Tom endişeyle etrafına bakındı.
- Tom anxiously looked around.
Öğrencilerim hevesle test sonuçlarını bekliyor.
- My students have been eagerly awaiting the test results.
O çok hevesle İngilizce çalıştı.
- She studied English very eagerly.