antrenör

listen to the pronunciation of antrenör
Türkisch - Englisch
{i} trainer

Tom is a fitness trainer. - Tom bir fitness antrenörü.

With a good trainer, the swimmer is bound to win. - İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.

coach

Tom's gym teacher is Mary's basketball coach. - Tom'un beden eğitimi öğretmeni Mary'nin basketbol antrenörüdür.

The coach considers Bob a good player. - Antrenör Bob'ı iyi bir oyuncu olarak düşünüyor.

sports trainer
trainer, coach
coach; skipper
handler
skip; bottle holder
bottle holder
{i} skip
{i} skipper
Türkisch - Türkisch
Bir spor dalında sporcuyu eğiten, yetiştiren ve çalıştıran kişi, çalıştırıcı
antrenör
Favoriten