antreman

listen to the pronunciation of antreman
Türkisch - Englisch
workout

Tom took an ice bath after his workout. - Tom antremanından sonra buz banyosu yaptı.

I feel good after one hour workout. - Bir saatlik antremandan sonra iyi hissediyorum.

training
exercise
practice

Tom drove his children to soccer practice. - Tom, çocuklarını futbol antremanına götürdü.

antreman giysisi
sweatsuit
antreman için rakibi varmış gibi boks yapma
shadowboxing
antreman maçı
sparring

Every good fighter needs a sparring partner. - Her iyi dövüşçünün antreman maçı yapılan bir boksöre ihtiyacı vardır.

antreman maçı yapılan boksör
sparring partner
antrenman
workout

What's your favorite song to workout to? - Antrenman yapmak için favori şarkın nedir?

After doing my first workout at the gym, my body ached so much that I felt like a paralytic. - Spor salonundaki ilk antrenmanımdan sonra vücudum öyle ağrıdı ki, kendimi felçli gibi hissettim.

antrenman
practice

In order to beat them, we practice very hard. - Onları yenmek için, çok sıkı antrenman yaparız.

I won't be able to practice. - Antrenman yapamayacağım.

antrenman
training

So... he has training three hours a day, five days a week. - Yani ... o, günde üç saat, haftada beş gün antrenman yapıyor.

Mary is training for a marathon. - Mary bir maraton için antrenman yapıyor.

antrenman
exercise
antrenman
exercising
antrenman
exercise, training, practice, workout alıştırma, idman, egzersiz
antrenman
sports exercise, training
Türkisch - Türkisch

Definition von antreman im Türkisch Türkisch wörterbuch

antrenman
Bir spor dalında yapılan alıştırma veya hazırlık çalışması, idman, egzersiz
antreman
Favoriten