Ağabeyim felsefesi üzerine bir otoritedir.
- My elder brother is an authority on philosophy.
Erkek kardeşim felsefe üzerine bir otoritedir.
- My brother's an authority on philosophy.
O yetkisini kötüye kullanıyor.
- He abuses his authority.
Bunu yapacak yetkiye sahibim.
- I have the authority to do this.
Tom, cazda bir uzmandır.
- Tom is an authority on jazz.
Tom, alanında bir uzmandır.
- Tom is an authority in his field.
Tom konu hakkında bir otorite.
- Tom is an authority on the subject.
I have to watch this documentary.
- Ich muss mir diesen Dokumentarfilm ansehen.
My father didn't want to watch the film.
- Mein Vater wollte sich den Film nicht ansehen.