another thing

listen to the pronunciation of another thing
Englisch - Türkisch
başka bir şey
For one thing ..., and for another ..
Sebepler sıralanırken kullanılır: İ don´t want to go. For öne thing it´s too cold, and for another İ´m tired. Gitmek istemiyorum. Evvela dışarısı fazla soğuk, ayrıca yorgunum
compensate for one thing by/with another
bir şeyi başka bir şeyle telafi etmek: She compensates for her occasional rudenesses by frequently making us laugh. Bizi sık sık güldürerek arasıra yaptığı kabalıkları telafi ediyor
for another thing
Bir kere, önce
one thing leads to another thing
(deyim) Bir şey bir şeye sebep olur. Laf lafı açar
parlay one thing into another
bir şeyi başka bir şeye dönüştürmek: She parlayed that ıdea into a fortune. O fikirden bir servet yarattı
pit one person/thing against another person/thing
1. iki kişiyi/şeyi karşı karşıya getirip dövüştürmek/yarıştırmak. 2. (iki şey) birbiriyle yarışmak/boy ölçüşmek: Zeki´s pitted his brains against Yavuz´s brawn. Zeki´nin zekâsıyla Yavuz´un kuvvetli cüssesi çarpışıyor
weigh one thing against another
(karar vermeye çalışırken) bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak
zipper one thing into another
bir şeyi başka bir şeye fermuarla takmak
one thing leads to another
(deyim) atasozu- kcuk bir olay ard arda gelen baska olaylarin baslamasina neden olur
pit one thing against another
birbiriyle yarışmak
what with one thing and another
(deyim) atasozu- su veya bu tyuzden ,cesitli nedenlerle
another thing

    Silbentrennung

    an·oth·er thing

    Türkische aussprache

    ınʌdhır thîng

    Aussprache

    /əˈnəᴛʜər ˈᴛʜəɴɢ/ /əˈnʌðɜr ˈθɪŋ/

    Videos

    ... But then there was another thing that happened to me when I was around eight years old.  I ...
    ... Another thing about authenticity. ...
Favoriten