annehmbar

listen to the pronunciation of annehmbar
Englisch - Türkisch

Definition von annehmbar im Englisch Türkisch wörterbuch

acceptable
{s} kabul edilir
decent
{s} iyi

Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Şikago'ya taşındı. - Tom couldn't find a decent job in Boston, so he moved to Chicago.

Oraya uygun elbiselerle gitsen iyi olur. - You had better go there in decent clothes.

acceptable
{s} kabul edilebilir

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak. - His work was acceptable, but far from excellent.

Onun teklifi kabul edilebilir değildi. - He proposal was not acceptable.

acceptable
{s} makbul
acceptable
(Ticaret) icabul edilebilir
acceptable
(Kanun) kabule şayan
acceptable
olumlanabilir
acceptable
{s} geçerli
acceptable
{s} uygun
acceptable
{s} makul
acceptable
{s} geçer
acceptable
kabul olunabilir
acceptable
{s} elle tutulur
acceptable
makbul be acceptable makbule geçmek
decent
{s} terbiyeli, nazik; temiz, iyi